
Mikdat Kadıoğlu'nun tabiri caizse hastasıyım. Sabahları Açık Radyo’da Ömer Madra’ya konuk oluyor, havadan sudan... Bir sürü şey daha yapıyor havadan sudan...
Küresel ısınma diye bir şey yok, Nisan oldu hala yağmur yağıyor, diyen Yaşar ön adlı profesör efendiye, "Yaşar ne yaşar ne yaşamaz" diyerek oturaklı bir ayar vermiştir kendisi.
Yağmur yağdırma masasıyla kapısını çalan bi-bilim adamını geri çevirmeyip deney imkanı verecek, 'Hocam masaya turşu kurmakla yağmur yağmaz' diye de kulağına fısıldayacak kadar yapıcı ve kibar bir beyefendidir kanımca.
Hangi Manada: Sabah trafiği saatlerinde radyolarda onlarcası tepişedursun, Mikdat Kadıoğlu saatlerce program yapsa, Ömer Madra'yla havadan sudan sohbet etse, ben işten kesilir dinlerim. Mutlu olurum, eğlenirim, bilgilenirim.
Bi' de; Avi Haligua'yı sevmiyorum pek. Sesi, sesindeki tavır itici geliyor. Zor tabii Ömer Madra'yla...