"Banyonuz da pek retroymuş"

Taşınmak zor zanaat. Onlarca ev gezip, ince eleyip sık dokusanız bile o evin içinde yaşamaya başlamadan evle gerçek anlamda tanışamazsınız. Ev sahibi, emlakçı ya da mevcut kiracının yanında deneyimleyemeyceğiniz, size ayrılan kısa süre içerisinde tanık olamayacağınız önemli ayrıntılar vardır. Musluk suyunun tadına bakmaya kalkışsanız garip olur mesela. Kulağınızı duvara dayayıp ses kontrolü yapsanız başka türlü.

Öngöremeyeceğiniz durumlar, detaylar vardır evde ve evin dışındaki diğer köşelerde. Ne sabahın köründe panjuru gagalayan manyak güvercini önceden görebilirsiniz, ne de işerken dikkatinizi çekecek olan derz dolgularının dandikliğini. Partici komşular, deli bakışlı kapıcı, üst kattaki aile içi şiddet evi... bilemezsiniz. Yaptığınız seçimle böbürlenir durursunuz saf gibi. Oysaki o eve taşınmanız hasbelkader vuku bulmuştur. Hele ki hakiki anlamda şekilci biriyseniz vay halinize. Sırf duş başlığı parlak diye koskoca daireyi şıp diye tutabilirsiniz. Sonrasında asi kombiyle sonu gelmeyecek savaşlara kuşanırsınız farz-ı misal.

Taşınma arifesindeyim. 1,5 senede 4'üncü olacak bu. Antrenmanlı olduğum için gözümde eskisi kadar büyümüyor. Ama bu ev seçme konusunda ustalaştığım anlamına da gelmiyor. Şu sıralar ecnebi sitcom'larda sıkça rastladığım gibi düşünüyorum... her şey kısmet.

Hangi Manada: Ev arayan çoğu kişi gibi sahibinden.com'u tarayıp duruyorum günlerdir. Afedersiniz, gülmekten altıma sıçtığım bombastik fotoğraflar vardı ancak ilanları yeniden gezmek istemiyorum. Kira bedeli olarak milyarlar istedikleri birkaç evin, banyolarını paylaşıyorum.


Makatsözü: Mavi kubura sıçanın, boku da mavi olurmuş.